Diz Ağrısı Neden Olur?
Diz yük taşıyan ve etrafında birçok bağ bulunan güçlü bir eklemdir. Gençlerde eklemde oluşan menisküs ve çapraz bağ hasarları, ileri yaşta ise eklem kıkırdağında oluşan dejenerasyon ve eklem çevresindeki yumuşak doku problemleri ağrının ana sebebidir. Mekanik yapıdan dolayı diz kireçlemeleri kadınlarda erkeklere göre daha fazla görülür. Dizi hareket ettiren bacak kasları hem sinir bağlantıları hem de fasya bağlantıları aracılığıyla pek çok komşu eklemle ve iç organla bağlantı halindedir. Bağlantıda olduğu yapılarda oluşan problemler bacak kaslarının normalden gergin olmasına, kan akımının bozulmasına ve diz sorunlarına zemin hazırlar. Bu yüzden diz ağrısı olan bir kişinin sadece dizinin değerlendirilmesi yeterli değildir.
Diz Hastalıklarına Zemin Hazırlayan Problemler Nelerdir?
Sinirsel olarak bağlantısı bulunan bağırsak, idrar ve üreme organlarında ya da kas zincirleri yoluyla bağlı olduğu ayak, kalça, sakroiliak eklem, bel eklemlerinde yaşanan problemler geçirilmiş hastalık ve ameliyatlar önemli hazırlayıcı faktörlerdir. Mekanik olarak postür problemleri ve bacakta eğrilikler de önemli hazırlayıcı faktörlerdir. Bozucu alan etkisi ile dizi en çok etkileyen problemler ise geçirilmiş ya da sürmekte olan diş problemleri ile karın bölgesinden geçirilmiş ameliyatlardır.
Diz Ağrısı Yapan Patolojiler Nelerdir?
Muayene ve radyolojik görüntüleme sonuçlarına göre en sık rastlanan diz problemleri şunlardır.
- Diz Kireçlenmesi: Özellikle kadınlarda dizde ağrı ve zamanla hareket kısıtlanmasıyla giden eklem kıkırdağı dejenerasyonlarıdır. İleri yaş hastalığıdır, özellikle 50 yaş sonrası görülür.
- Menisküs ve Çapraz Bağ Yırtıkları: Daha çok gençlerde ve aktif olanlarda görülür. İleri yaşta ise dejenerasyona bağlı görülebilir.
- Diz Çevresi Yumuşak Doku Problemleri: Bacak kaslarında dize yapışma yerinde tendinitler, kasların hareketini kolaylaştıran keseciklerde iltihaplar (bursitler) ve Uyluk kaslarında tetik noktalar.
- İltihaplı Romatizmal Hastalıklara İkincil: Özellikle romatoid artritte diz tutulumu olabilir.
- Nadir Görülenler: Dizin enfeksiyon ve tümörleri
Nasıl Tedavi Edilir?
Öncelikle patolojinin ne olduğunu anlamak gerekir. Sonrasında da hazırlayıcı bir faktör olup olmadığı tespit edilmelidir.
Kireçlemelerde tedavide genel yaklaşım önce bir ağrı kesici vermek, düzelmezse fizik tedavi, egzersiz programına almaktır. Fayda görmeyen vakalarda PRP, ozon, proloterapi gibi enjeksiyonlar yapılır, bunlarla da düzelmiyorsa cerrahi işlem yapılır.
Menisküs ve çapraz bağ yaralanmalarında kısmi ve ufak hasarlarda daha çok PRP, ozon ve proloterapi gibi yaklaşımlar, ilerlemiş hasarlarda ise cerrahi onarım önerilir.
Son dönemlerde başlangıç ve orta seviyedeki kireçlemelerde ve menisküs-bağ yaralanmalarında karın yağından veya kemik iliğinden yapılan kök hücre uygulamaları ile iyi sonuçlar alınmaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki kök hücrenin iyi sonuç vermesi ekileceği alanın iyi kanlanmasına bağlıdır. Bu sebeple nöralterapi ile kombine edilmesinde büyük yarar vardır. İleri evre kireçlemelerde ise ameliyat olamayan hastalarda sıvı diz protezi olarak ta adlandırılan hidrojel uygulamaları önerilmektedir.
Bu uygulamaların tamamında hasarlanan diz ile uğraşılmakta ancak neden hasarlandığına dair bir yaklaşım bulunmamaktadır. Yukarıda da açıklandığı üzere diz vücudun birçok yeri ile iletişimde olan bir bölgedir. Özellikle bağırsak, idrar ve üreme organlarındaki geçirilmiş hastalık ve ameliyatlar, komşu eklem problemleri, geçirilmiş diş enfeksiyonları diz sorunu oluşmasına zemin hazırlar. Kalıcı bir şifa için hem dizin hem de bu tetikleyici problemlerin nöralterapi bakış açısıyla tespit edilmesi ve nöralterapi enjeksiyonlarıyla tedavi edilmesi gerekir. Bu sayede diz bölgesindeki hasarlı yapıların kanlanması düzeleceği için iyileşme olacak, tetikleyici faktörler tedavi edildiği için de tekrarlamayacaktır.
Dizde ağrıyla beraber hareket kısıtlılığının da olduğu ileri derece kireçlemelerde nöralterapi ile birlikte manuel terapi ve mobilizasyon da yapılmalıdır. Hastanın hayat kalitesi bu tedavilerle arttırılamıyorsa ve yürüme mesafesi çok azaldıysa cerrahi tedavi ve protez gerekir.