MS Nedir?
Multiple Skleroz kişinin kendi bağışıklık sistemi tarafından merkezi sinir sistemine zarar verilmesi sonucu gelişen ataklar halinde seyreden ilerleyici bir nörolojik hastalıktır. MS hastalığında merkezi sinir sisteminin hangi bölgesinin hasta olduğuna göre değişik bulgular ortaya çıkar. Bazı kişilerde çok hafif bulgularla seyrederken bazı kişilerde ise günlük yaşamını tek başına idame ettiremeyecek kadar ağır seyredebilir.
MS ilk belirtileri
- Bulanık veya çift görme,
- Kırmızı-yeşil renk ayrımının bozulması,
- Optik nörit (optik sinir iltihabı) nedeniyle ağrı veya görme kaybı,
- Yürümede zorluk,
- İğne batması "iğnelenme" ya da uyuşma gibi anormal his ve ağrılar.
MS diğer belirtiler
Hastalığın seyri boyunca, tek veya değişen oranlarda, aşağıdaki belirtilerden herhangi biri veya tümüyle karşılaşabilirsiniz:
- Kollarda ve bacaklarda kas zayıflığı,
- Koordinasyon bozukluğu. Yürüme ya da ayakta durmada zorluk,
- İstemsiz kasılma ve spazmlara yol açan kasların gerginliğinde artış (Spastisite),
- Yorgunluk,
- Duyu kaybı,
- Konuşma bozukluğu,
- Titreme,
- Baş dönmesi,
- İşitme kaybı,
- Bağırsak ve mesane bozuklukları,
- Depresyon,
- Cinsel işlev değişiklikler.
MS hastası olan kişilerin %50’sinde bilişsel fonksiyonlarda azalma söz konusudur. Algılamada hafif eksiklikler bazen özel testlerle tespit edilebilir. Aşağıdaki fonksiyonlarda genellikle azalma söz konusudur:
- Konsantrasyon,
- Dikkat,
- Bellek,
- Muhakeme zorluğu.
MS Neden Olur?
Hastalığın sebebi net olarak bilinmemektedir. Ancak bazı faktörlerin sebep olabileceği tahmin edilebilmektedir. Belirtiler genellikle 20-40 yaşları arasında kadınlarda 3 kat daha fazla ortaya çıkar. 15 yaşın altında ve 50 yaşın üstünde nadiren görülür. MS 40-60 derece güney ve kuzey enlemleri arasında sık görülür. Bir bölge Ekvator'a ne kadar yakınsa MS vakası da o kadar azdır.
Dünyada belirli bölgelerde sık görülmesi, o çevrelerdeki bir virus enfeksiyonunun veya başka bilinmeyen çevresel faktörlerin vücudun savunma mekanizmalarını etkileyerek, kendi bağışıklık sisteminin kendi sinir sitemine zarar verdiği düşünülmektedir. Ancak o bölgedeki herkeste görülmemesi de o bölgede yaşayan ama genetik yatkınlığı olan kişilerde olmasıyla açıklanabilir.
Regülasyon tıbbı açısından oto immün hastalıklar bağışıklık sisteminin dengesizleşmesi ve kendine zarar verecek şekilde aktivite göstermesidir. Bunun da ana sebebi bedenin stres yüküdür. Bu stres mental stres olabileceği gibi kişini geçirdiği hastalık ve ameliyatların yarattığı biofiziksel stres veya beslenme bozukluğu, bağırsak flora bozukluğu, vitamin mineral eksiklikleri, bedenin toksik yükleri gibi biyokimyasal stresler de olabilir.
Sonuçta bu streslerin toplamı belli bir eşiği aştığında bağışıklık sisteminde de davranış bozuklukları ortaya çıkabilmektedir. Bu stresler içinde özellikle bağırsak flora bozukluğu ile bağırsak candidası sonucu gelişen aşırı geçirgen bağırsak ve merkezi sinir sistemine geçebilen ağır metal yüklerinin MS hastalığı açısından özel bir önemi vardır.
Nasıl Teşhis Konulur?
MS belirtileri gösteren kişilerin ilk gideceği yer nöroloji kliniğidir. MS'de kesin tanı büyük önem taşır. Çünkü doğru tanı hem hastalığın seyrine etkili olabilen tedavilerin uygulanmasına ve hem de hastanın hastalığın tabiatı ve yapılabilecekler konusunda bilgilendirilmesine olanak sağlar. MS esas itibariyle klinik bir tanıdır. Tanı; semptom ve bulgularla hastalığın klinik seyri dikkate alınarak konmaktadır. Tek başına kesin tanı koydurtacak bir laboratuvar bulgusu yoktur. MR, nörofizyolojik testler ve beyin omurilik sıvısı incelemesi kesin tanı için gereklidir.
Nasıl Tedavi Edilir?
Klasik tıbbi yaklaşım bağışıklık sisteminin agresif davranışlarının baskılanarak sinir sistemine zarar vermesinin önüne geçmektir. Bu amaçla bağışıklık sistemini baskılayan kortizon ve immün modülatör ilaçlar verilir. Ataklar sırasında hastane şartlarında yüksek doz kortizonlu serumlar verilir.
Kronik dönemde ilaçlarla beraber kaybedilen fonksiyonların desteklenebilmesi için fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları yapılır.
Regülasyon tıbbı açısından oto immün hastalığa zemin oluşturan streslerin tam bir dökümü yapılmalıdır. Bu amaçla doğumdan itibaren kişinin geçirdiği tüm hastalıklar, kazalar, ameliyatlar sorgulanır, nöralterapi bakış açısına göre segmental ve bozucu alan muayeneleri yapılır. Bioenformatif analizlerle kişinin bağırsak florası, candida düzeyleri, ağır metal ve asit yükleri, besin duyarlılıkları, mental stresleri belirlenir. Bu bulgulara göre kişiye özel bir tedavi planı çizilir.
Nöralterapi ile kişideki geçirilmiş hastalıkların yarattığı problemli vücut alanları (bozucu alanlar) tedavi edilir. Vegetatif Sinir Sistemi dengesi ve hormonal denge yeniden sağlanır.
Besin duyarlılıkları ve candida yüküne göre kişiye özel diyet programı verilir.
Vücutta biriken ağır metal ve asit yüklerinin detoksu için etkin bir şelasyon programı uygulanır.
Mental stresler için psikokinezyoloji, mikrosistem akupunktur ve homeopati uygulanır.
Bütüncül regülasyon tıbbı yaklaşımlarıyla hastalarda atak sıklığı azalmakta, bulgularında iyiye doğru gidiş saptanabilmektedir.