Crohn Hastalığı Nedir?
Crohn hastalığı ishal başta olmak üzere mide krampları, karın ağrısı şeklinde kendini gösteren genellikle ince ve kalın bağırsaklarda görülmekle birlikte rahatsızlık sindirim sisteminde ağızdan makata kadar olan pek çok bölgede etkili olabilen oto immün bir bağırsak hastalığıdır. Ülseratif kolitten farkı daha çok ince bağırsağı tutması ve bağırsak astarında kanamalı yaralara yol açmamasıdır. Bu yüzden kanlı ishal pek görülmez. Oluşum mekanizmaları ve tedavi planları açısından iki hastalık oldukça benzerdir.
Neden Olur?
Klasik tıp açısından bakıldığında Crohn hastalığının nedeni tam olarak bilinmese de oluşumunu genetik ve çevresel faktörler tetikleyebilmektedir. Birinci derece akrabalarda bulunması hastalığın görülme riskini artırmaktadır. Sigara tüketimi de hastalığın oluşmasında etkili olabilmektedir. Anne sütü ile beslenmenin Crohn hastalığına karşı koruyucu olabilmektedir.Yanlış beslenme ve stresin önemli bir rolü olduğu düşünülmektedir.
Regülasyon tıbbı açısından bakıldığında olay oto immün bir süreçtir. Bağışıklık sisteminin vücudun kendi dokularına saldırması olan bu süreç vücudun mental, fiziksel ve biyokimyasal streslerinin belli bir tolerans eşiğini aşmasıyla oluşur. Mental stresler kişinin psikososyal çevresinde aşmakta zorlandığı sorunlar ve yaşadığı travmaları içerir. Fiziksel stresler doğumdan bugüne kişinin geçirdiği hastalıklar, kazalar ve ameliyatların bıraktığı sekellerden kaynaklanır. Biyokimyasal stresler ise kişinin yanlış beslenmesi, vitamin mineral eksiklikleri ve vücut bağ dokusunda biriken toksinlerden oluşur. Bu toplam stres yükü bedenin düzenleyici nöronal işletim sistemini ve hormonal dengesini bozar. Bağışıklık sisteminde de davranış değişikliğine yol açarak oto immüneteye yol açar.
Nasıl Teşhis Konulur?
Belirtilerin başlamasıyla gastroenteroloji bölümünde yapılacak olan kolonoskopi-endoskopi ve biopsi çalışmalarıyla kesin teşhis konulur.
Nasıl Tedavi Edilir?
Genellikle bağışıklık sisteminin kendi dokularına olan saldırısını baskılamak için kortizonlar, immun supresif ilaçlar ve biyolojik ajanlar gibi ilaç tedavileri verilir. İhtiyaç halinde ağrı kesiciler, ishal önleyiciler, bulantı kesen ilaçlar, B12, D vitamini, demir gibi takviyeler verilir. Bazı diyet önerileri yapılır. Ancak ilaçların kesilmesiyle hastalık belirtileri tekrarlar.
Regülasyon tıbbı açısından vücudun toplam stres yükünün bir dökümantasyonu yapılmalıdır. Bunun için kişinin doğumundan itibaren yaşadığı tüm stres ve hastalıkların ayrıntılı bir hikayesi alınır.
Muayenede vücudun hangi bölümlerinin kronik stres yükü altında olduğunu anlamak için segmental muayane, özellikle ince bağırsak kısmını etkileyebilecek bozucu alan muayenesi yapılır. Bozucu alan muayenesinde hastalık sekelleri ve yara izleri kinezyolojik kas testleriyle hastalığa katkısı açısından değerlendirilir.
Bioenformatif Analiz Yöntemleri İle (Uygulamalı Kinezyoloji, Bioscan, Kalp Atım Hızı Değişkenliği Yöntemi) kişinin besin duyarlılıkları, bağırsak flora ve candida durumu, vücudun asit, ağır metal gibi toksik yükleri, eksik vitamin ve mineraller değerlendirilir.
Dökümante edilen tüm stres yüklerinin bütüncül bir anlayışla tedavi edilmesi gerekir.
Bozulan nöranal işletim sistemini ve hormonal dengeyi sağlamak için Nöralterapi olmazsa olmaz bir tedavidir. Aynı zamanda bağırsakların sinir sistemini ve kanlanmasını da düzenler, enflamasyonu ve oto immünetiyi azaltır.
Hastanın bağırsak florası ihtiyaç duyduğu probiyotiklerle mikrobesinlerle desteklenmelidir. Hangi probiyotik ve mikrobesine ihtiyaç duyduğu yine bioenformatif analiz yöntemleriyle saptanmalı ezbere takviyeler vermekten kaçınılmalıdır.
Hastanın saptanan besin duyarlılıklarına yönelik kişiye özel bir beslenme programı hazırlanmalıdır.
Aynı şekilde vücutta biriken toksinler için kişiye özel kapsamlı bir Detoks Programı hazırlanmalıdır. Bu programda gerek ağızdan kullanılan ürünler gerekse damardan yapılan tedaviler kullanılır.
Hastanın psikolojik yükleri ön planda ise Psikokinezyoloji, Bach Çiçekleri ve Mikrosistem Akupunktur yöntemleri ile tedavi edilmelidir.
Rektal Ozon tedavisi enflamasyonun azaltılmasında katkı sağlar.
Planlanan bütüncül regülasyon tıbbı uygulamalarıyla hastalığı kalıcı bir iyilik dönemine sokmak mümkün olabilmektedir.