Uyku Bozukluğu Nedir?
Uyku kişinin bedeninde onarımların yapıldığı, çocuklarda ise büyüme hormonlarının salgılandığı çok önemli bir süreçtir. Sağlıklı yetişkin bir beden günde 6-8 saat uykuya ihtiyaç duyar. Çocuklarda ise yeni doğan döneminde 18 saate kadar olabilen uyku süresi, okul öncesi dönemde 12, okul çocuklarında 10 saat civarındadır.
Uyku bozukluğu denilince ilk akla gelen uyuyamamaktır. Uyku süresinin çok azaldığı bazen hiç uyuyamadan geçen gecelerin olduğu fonksiyonel bir problemdir. Uykuya dalamama, sık sık uyanma, sabah olmadan gece yarısı uyanıp tekrar dalamama gibi tipleri olabilir.
Yeterli süre uyuyup hiç dinlenmemiş hissetmek veya gereğinden fazla uyumak ta birer uyku bozukluğudur.
Sakıncası Nedir?
Yeterli ve kaliteli bir uyku uyunamadığı zaman beden kendini yenileyemez. Sinir sistemi düzgün çalışamadığından konsantrasyon ve öğrenme güçlüğü, sinirlilik, uzun devam ederse kaygı bozukluğu, depresyon bulguları ortaya çıkabilir. Bağışıklık sistemi düşer kolay hastalıklara yakalanılır. Sindirim ve dolaşım sisteminde problemlerin ortaya çıkması kolaylaşır.
Sebepleri Nelerdir?
Uyku bozukluklarının pek çok psikolojik ve organik sebepleri olabilir.
Kısa süreli uyku bozukluklarının en sık rastlanan sebebi mental streslerdir. Kişinin günlük yaşamı ile ilgili sorunları yatağa taşıması en temel problemdir. Daha uzun uyku problemlerinin altında bilinç altı yüklenler ve çatışmalar yatabilir.
Uyku problemlerine fiziksel ve kimyasal stresler de sebep olabilir. Kişini maruz kaldığı elektromanyetik stresler, ağır fiziksel efor, yenilen ağır yemekler, alkol, çay, kahve sigara tüketimi de uyku bozukluğu yaratabilir. Kişinin vücudunda birikmiş olan ağır metal, asit gibi toksik yükler, vitamin mineral eksiklikleri, bağırsak flora bozuklukları, besin duyarlılıkları, geçirilmiş hastalıklara ait kalıntılar uyku kalitesini bozabilmektedir.
Bu sayılan yüklerin toplamı bireysel çöp kavası olarak tabir edilirse, kişinen bireysel çöp kovası ne kadar doluysa uyku kalitesi de o kadar kötü olacaktır.
Uzun süren uyku bozukluklarında sebep daha çok psikiyatrik ve nörolojik hastalıklardır.
Uyku Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?
Kısa süreli uyku bozuklukları stres yönetimi ve yaşam şekli değişiklikleri ile düzeltilebilir.
Akşam ağır yemek yemekten, aşırı alkol, sigara çay kahve tüketiminde kaçınmak gerekir. Kişinin besin duyarlılığı varsa ve duyarlı olduğu besinlerin tüketildiyse uyku kalitesini bozabilir. Alkol bazen rahatlamak ve uyumak için içilse de belki uykuya dalmada kısmen faydası olabilir ama uyku kalitesini bozduğundan kişi dinlenmemiş olarak kalkar. Bu yüzden uyku için alkol tüketilmesi faydadan çok zarar verir. Aynı şekilde özellikle yatmaya yakın tüketilen çay, kahve ve sigara da uyku kalitesini bozabilir. Bu yüzden yatmaya yakın daha çok bitkisel çaylar içilmeli uyku kalitesini bozabilecek maddeler tüketilmemelidir.
Ruhsal rahatlama açısından akşam saatlerinde günlük sorunlardan uzaklaşmak için rahatlatıcı ve ilgi çekici kitap okunabilir, film izlenebilir. Meditasyon yapılması, nefes egzersizleri rahatlatıcı müzikler dinlenmesi önemli katkılar sağlayabilir.
Yatak odasında elektromanyetik frekans yaratacak cep telefonu, TV, yatak başına yakın priz olmamalıdır. Yatak sadece uyumak için kullanılmalı, dizi, film izlemek gibi oturma odası aktiviteleri yatak odasında yapılmamalıdır.
Uzun süren uykusuzluklarda tıbbi yardım almak gerekebilir. Bu konuda ilk başvurulması gereken psikiyatri klinikleridir. Burada yapılacak görüşmeler tetkiklerle sorunun kaynağı aydınlatılmalı, temelde yatabilecek ciddi problemler ekarte edilmelidir. Bulunan sorunun kaynağına göre tedaviler verilmekte ve ilaçlar reçete edilmektedir.
Temelde yatan önemli bir organik problem ya da ağır bir psikiyatrik hastalık yoksa Regülasyon Tıbbı Uygulamaları da çok önemli katkılar sağlar.
Özellikle Mikrosistem Akupunktur, uyku merkezlerini etkileyerek uyku üzerinde önemli tedavi edici bir etki gösterir.
Homeopati uyku tedavisinde etkili frekanslardaki remediler ile belirgin bir katkı sağlayabilir. Uyku hormonu olan melatonin frekansları, bach çiçekleri ve bazı bitki frekansları tedavide sık kullanılır. Kişiye yararlı frekansların bioenformatif analizle saptanması ile daha doğru bir tedavi verilebilir.
Nöralterapi bedende stres yaratan bifoziksel streslerin resetkenmesi, sinir sistemin rahatlatılması sonucunda belirgin bir yarar sağlar.
Psikokinezyoloji yöntemi kişinin bilinçaltı yüklenmelerinin yarattığı stres enerjisini deşarj ederek uykuyu düzeltebilir.
Ayrıca kişide biyokimyasal stres yaratan besin duyarlılıkları saptanarak kişiye özel diyet verilmesi, gerekli vitamin mineral takviyeleri, ağır metal ve asit yükünün detoks edilmesi çok önemlidir.