Roza Nedir?
Roza hastalığı gözler de dahil olmak üzere yüz bölgesinde kızarıklığa neden olan yaygın bir inflamatuar (vücutta iltihaba neden olan) hastalıktır. Diğer adıyla gül hastalığında, belirtilerin sıklıkla görülebileceği yerler burun, alın, yanaklardır. Bu cilt hastalığı genellikle 30 yaşından sonra görülür ve tam bir tedavisi olmadığı için yaşam boyunca sürebilir, belirtileri artıp azalabilir.
Güneşe maruziyet, sıcak ve soğuk hava, stres, baharatlı yiyecek tüketimi, alkol tüketimi, bazı cilt ya da saç ürünleri, yoğun egzersiz, hormonal değişiklikler roza hastalığının ortaya çıkmasını tetikleyen faktörlerdir.
Neden Olur?
Genetik yatkınlık, midede helikobakter pylori, yüzdeki demodeks akarları, ultraviyole, ısı değişiklikleri, psikolojik stres ve bağışıklıktaki dengesizlik sebepler arasında sayılmakla birlikte roza'nın sebebi tam bilinmemektedir.
Regülasyon tıbbı açısından kafa, göğüs ve üst karında bulunan organların fonksiyonel problemlerinin oluşturduğu bozucu alan etkisinin trigeminus siniri innervasyon alanında kendini göstermesidir. Ancak bu bulguların ortaya çıkabilmesi için bağırsak flora bozukluğu ve candida, besin duyarlılıkları, bağ dokuda ağır metal ve asit birikimi, kronik stres ve hormonal dengesizlik gibi alt yapı problemlerinin bulunması gerekir.
Kafa bölgesinde özellikle, diş, bademcik sinüs ve kulaklarda geçirilmiş enfeksiyonlar, problemli ve işlem görmüş dişler, implantlar, üst batın bölgesinde sindirim problemleri, göğüs bölgesinde solunum dolaşım problemleri ya da geçirilmiş hastalık ve ameliyatlar önem taşır.
Roza Nasıl Tedavi Edilir?
Klasik tıbbi bakış açısı hastalık belirtilerini azaltmak için antibakteriyel ve antienflamatuar etkili bazı kremler ve güneş koruyucuların kullanılmasından ibarettir. Güneşe çıkılmaması, güneş koruyucu kullanılması, dokunan yiyecekler varsa yenmemesi önerilir ancak belli bir diyet verilmez.
Regülasyon tıbbı açısından yüzde çıkan döküntüler sadece vücudun başka yerlerinde olan problemlerin bir yansımasıdır. Hastalığı ortaya çıkarabilecek alt yapı sorunları ve streslerin bir dökümü yapılır. Nöralterapi bakış açısına göre segmental ve bozucu alan muayenesi ile problemli vücut alanları saptanır. Saptanan bu alanlara nöralterapi uygulanır.
Bioenformatif analizlerle bağırsak florası, candida, besin duyarlılıkları ve toksik yüklenmeler tespit edilerek kişiye gereken diyet, mikorbesin takviyeleri ve detoks programı uygulanır.
Mental yükler içim psikokinezyoloji, homeopati ve mikrosistem akupunktur yöntemleri ile belirgin bir katkı sağlanabilir