CGF-PRP Nedir?
Hastanın kendi kanı kullanılarak hasarlı dokuların iyileştirilmesi yöntemidir. Doku hasarlarında iyileşmeyi sağlayan kanın ana elemanları trombositler (kan pulcukları) ve bunlardan salınan Growth faktörler (büyüme faktörleri) dir.
İyileşmenin bu mekanizması bazı doku hasarlarında yetersiz kalabilir ve kronik hastalıklar ortaya çıkar. Örneğin kronikleşmiş bel fıtıkları, sinir hasarları, eklem kireçlenmelerinde durum aynen bu şekildedir. Bu durumlarda trombositler, growth faktörler ve kanda az miktarda bulunan kök hücreler in(CD34) konsantre edilip hasarlı dokulara verilerek iyileşme sağlanabilir.
PRP (Platelet Rich Plasma)
Trombositten Zengin Plazma anlamındadır. İyileştirici etkisi trombositlerin içindeki büyüme faktörlerine bağlıdır. Doku hasarlarında etkili olabilmesi için bazı yöntemlerle aktive edilmesi ve büyüme faktörlerinin salınması gerekir. Aktive edilmeden verilen PRP nin hasarlı dokularda iyileştirici etkisi yoktur.
CGF (Concentrated Growth Factor)
Konsantre edilmiş büyüme faktörleri anlamındadır. Dokulara verildiğinde direk iyileştirici etki gösterir. Ayrıca kandan direkt verildiğinde dolaşımdaki kök hücrelerin bir hafta süreyle normalden daha fazla olmasını sağlar.
Kök Hücre (CD34)
Kan Dolaşımında çok az oranda kök hücre bulunur. Kök hücrelerin özelliği verildiği dokuda direk o doku hücrelerine dönüşmesidir. Bu sayede kıkırdak hücresi, sinir hücresi gibi normalde iyileşme şansı olmayan dokuların iyileşmesini sağlar.
Nasıl Elde Edilir?
Hasarlı dokunun genişliğine göre 20-80 cc kan alınır. Belirli devirlerde ve belirli sürelerle özel tüplerde santrifüje edilir. İşlem sonunda tüplerde PPP(Platelet Poor Plasma), PRP(Platelet Rich Plasma), CGF(Concentrated Growth Factor), CD34(Kök Hücre) ve eritrosit katmanları oluşur. Bu katmanların eritrosit katmanı hariç hepsi ayrı ayrı enjetörlere toplanıp, aktivasyon için ozonlandıktan sonra tedavi için kullanılır.
Uygulama Nasıl Yapılır?
CGF ve CD34 içeren serumların yarısı hasarlı dokuya, kalan yarısı ise direk kana damar yoluyla verilir. Hasarlı dokuya verilen kısım hem doku iyileşmesine katkıda bulunurken hem de hasarlı dokunun işaretlenmesini sağlayarak dolaşımdaki tüm kök hücrelerin ve iyileşmede yer alan diğer kan hücrelerinin hasarlı dokuya göç etmesini sağlar. Böylece vücudun tüm iyileştirici potansiyeli hasarlı doku için harekete geçirilmiş olur. PRP ve PPP serumları ise ozonla aktive edildikten sonra hasarlı dokunun çevresine verilerek iyileşmenin idamesi sağlanır.
Hangi Hastalıklarda Uygulanır?
- Bel- boyun: Fıtıklar, sinir basıları
- Diz: Dizdeki kireçlenmelerde, bağ ve menisküs yırtıklarında, kıkırdak zedelenmelerinde, tendon iltihaplarında
- Omuz: Omuzda sık görülen tendon iltihaplanmalarında, travmatik yaralanmaya bağlı sekellerde, eklem kireçlenmelerinde
- Dirsek-el: Tenisçi ve golfçü dirseği, tendon iltihaplanmaları
- Ayak: Topuk dikeni, tendon iltihaplanmaları
- İyileşmeyen yara tedavilerinde
Kaç Seans Uygulanır?
Hastalığın durumuna göre 2-3 ay aralarla uygulanan 1-4 enjeksiyon yeterli olmaktadır.
Yan Etkisi Var mıdır?
Kişinin kendi kanından hazırlandığı için sterilite koşullarına uyulduğu takdirde enjeksiyon sonrası hafif ağrı dışında ciddi bir yan etkisi yoktur. Uygulama yapıldıktan sonra, ağrı olursa buz uygulaması ve parasetamol türevi ağrı kesicilerin kullanılabilir. Non-steriod anti-inflamatuar ilaçlar (voltaren, naproksen, majezik gibi) uygulamanın etkinliğini azaltacağı için önerilmez. Uygulama sonrası zorlayıcı egzersiz ve spor önerilmez. Basit germe egzersizleri yapılabilir, ancak ağır dirence karşı ağırlık çalışmalarından kaçınılmalıdır. Bandajlar uygulanabilir.